Sunday, December 20, 2009

Trabzonspor Fenerbahce



Bizim lige gore ust duzey bir ilk yari oldu. Ikinci yari ise klasik Turkiye liginin ne oldugunu gosterdi bize.

Trabzon oyunu kazanmak icin gerekli oyunu ortaya koydu, fakat bir turlu golu bulamadi. Senol Gunes'in takina basina gecmesi olumlu bir etki yaratmis.

Macin hakemleri tam rezaletti, boyle bir maca nasil bu hakemler atanmis olacak is degil.

Oyuncular uzerine kisa degerlendirmeler..

Fenerbahce

- Gokhan Gonul, kesinlikle cok onemli bir oyuncu ve tartismasiz Turkiye'nin en iyi sag beki. Hem defansi iyi, hem de kanattan hucuma da katkida bulunuyor. Turkiye'de bu iki ozelligi barandiran tek bir sag bek yok. Zaten Turkiye'deki bek anlayisini da bir turlu cozemedim. Bizim ligimizde beklerin amaci stopere yardim etmek ve kornere cikip gol aramak. Kenara inip isabetli ortalar yapan bek yok bizim ligde.

- Santos, sol bekte inanilmaz iyi isler yapti, keske sezon basindan beri o oynasaymis.

Trabzonspor

- Song golde kesinlikle hataliydi, ama oyun genelinde yerinde mudahelelerde bulundu.

- Egemen yetersiz kaldi bir derbi maci icin.

- Ceyhun Trabzon gibi bir takimda banko 11de olmasi lazim. Ya Song'un yerine defansta ya da Selcuk'un yerine on libero olarak cok rahat oynar.

- Alazinho, Turkiye ligine uygun bir 10 numara futbolcusu, ve oynatilmasi lazim.

- Onur kesinlikle yetersiz, Trabzon'un iyi bir yerli kaleci almasi lazim (Denizlisporlu Cenk ya da Gaziantepsporlu Mahmut cok isabetli transferler olur), sahi bir Tolga vardi noldu ona?

Saturday, December 19, 2009

Tolunay Kafkas



Kesinlikle buyuk takim teknik direktoru olamaz. Bugunku Antalya macinda gene kanitladi bunu..

1- Yaptigi oyuncu degisiklerinin yetersizligi

- Gokhan Emreciksin degisikligi cok luzumsuzdu. Oyunun o dakikasina kadar, her iki ataktan en az birinde imzasi vardi Gokhan'in. Cangele ile birlikte takimin en onemli oyuncuysu kendisi. Troisi'nin girmesi olumluydu, fakat Gokhan Emreciksin'in yerine Mehmet Eren'i oyundan almasi cok daha mantikli olurdu. Trosi, Gokhan'in ustlenmis oldugu 10 numara gorevini yerine getiremedi.

- Abdullah-Omer Sismanoglu degisikligini yapip, Troisi'yi orta alana cekmek cok yanlis bir hamleydi.

- Makakula'yi oyundan almasi gerekirdi. Ariza Makukula bir kirmizi karta cok yakindi, fakat Tolunay bu hamleyi yapacak buyuk hoca cesaretini gosteremedi.

Ozetlersek, Abdullah-Troisi ve Makakula-Omer Sismanoglu degisikleri bu maci Kayseri lehine cevirirdi.

2- Yenilgiyi hazmedememek

Tolunay Kafkas'in her yenilgiden sonra, hakemle ya da onu gectim rakip takim oyunculariyla agiz dalasina girmesini anlayabilmek mumkun degil. Insan biraz efendi olur, her yenilgiden sonra da bir ariza cikarilmaz ki. Ee teknik direktoru boyle olunca, futbolcusundan ve kaptanindan ne beklersin ki.. (bknz: Ali Turan'in her faulden sonra Antalyaspor oyuncularina saldirmasi)

Yalniz bu kadar elestirinin yaninda, gene de hakkini vermek lazim Tolunay Hoca'nin. Kayserispor'un bu sene yaptigi yabanci ve genc oyuncu transleri mukemmel, ve teknik direktorun de bundaki emegi buyuk. Ayrica bu kadar transferli ve en onemli oyuncusunu (Mehnmet Topuz) kaybetmis bir takimi da liderlige oynatmak bir beceri ister. O yuzden yigidin hakkini yigide teslim etmek lazim.

Sozun ozu; Kayserispor, gercekten sampiyonlugu zorlayacak bir takim istiyorsa (ki kendilerinin bunu ulasabilecek maddi ve "manevi" destekleri var) sene sonunda Tolunay Hoca'yla yollarini ayirip, yerine de Ersun Yanal gibi kariyerli ve daha efendi bir teknik adam getirmesi lazim takimin basina. Ha "Bize her sene ilk 5 yeter" diyorlarsa Kafkas'la devam etmek kabul edilebilir..

Wednesday, September 9, 2009

Imparator Fatih Terim



Bu Fatih Terim degil miydi, bizi Avrupa Sampiyonasi'nda 3. yapan daha iki sene once?

Bugun Arda'nin direkte patlayan topu gol olmus olsa ya da Gokhan Gonul'un kafasi aglara gitse gene imparator degil miydi?

Elestrileri anlamak yersiz, zira Fatih Terim Bosna karsinda cikarilabilecek en ideal 11i cikardi ve gayet de iyi motive etmisti takimi her zaman oldugu gibi..

Defans blogu olmasi gerektigi gibiydi, ta ki Onder o gereksiz hatayi yapmayana kadar. Ve cok hakli bir sekilde kenara alindi, ilk yari sonunda.

Ceyhun Gulselam'da fena degildi hem defansta, hem on liberoda. Trabzon'da oynamayan Ceyhun diye elestriler gelmis, onun yerine kim oynayasa ondan daha iyi oynayacakti cok merak icindeyim. Mehmet Topal'da muhtemelen onun kadar oynayacakti, sakat olan Ayhan ve Aurelio'da bu kiyaslamaya dahil.

Evet Fatih Terim biraz agresif ve takimi da kendi karakteri gibi asiri agresif bir sekilde motive ediyor cogu zaman.. Fakat, gayet ise yariyor bu tarz, zira bizim topcuya boyle motivasyon lazim.

Inandigi adamlari kadroya almasindan daha dogal da bir sey yok, cunku almadigi adamlar (Ibrahim Toraman, Fatih Tekke, Yildiray, Gokdeniz) alinmis olsa da bu takim burdan daha iyi bir sonuc alamazdi.

Imparatorsun Terim ve hep ole kalacaksin! Bize basarilari yasattigin tesekkur ederiz sana.

Sunday, August 2, 2009

Super Kupa 2009 - Izlenimler



Genel degerlendirme:

Besiktas: Kesinlikle kupa Besiktas'in hakkiydi. Yeni sezonda oldukca hazir gordum takimimi. Mustafa Denizli'nin iki on liberolu taktigi gercekten muazzam. Ikici yaridaki Yusuf-Nihat degisikligini biraz luzumsuz buldum, Tello da sag kanatta hic olmadi. Holosko degisikligi de biraz daha once olmasi gerekirdi, sanirim Mustafa Denizli sol kanattaki Dos Sontas'un yoruldugunu gordu ve Ridvan-Erhan degisikligi ile tamamen Fener'in sol kanadina yuklenmek istedi. Tabi "Dahi" Daum, Dos Santos-Ugur Boral degisikligi ile buna gayet akilli bir cevap verdi.

Fenerbahce: Daum, takima iyi hava getirmis. Fakat, klasik Aragones oncesi Fener, her sey Alex'e bagli ve ilerde tek forvet: Guiza. Semih gene kulubede hapsolacak. Klasik taktikle, Fener sampiyonluk yarisindan kopmaz ama Avrupa'da 0 is yapar.

Goze batanlar:

-Besiktas-

Nihat
: Uzun bir aradan sonra kendisini Besiktas formasi altinda gormek heyecan vericiydi. Ilerleyen zamanlarda kuskusuz klasini gosterecektir. Ayni tip oyuncular olsa da, Nihat - Holosko ikilisi Sampiyonlar Ligi'nde cok guzel is yapar.
Gollerinden sonra o "eski" meshur gol sevincini yapmasi en buyuk dilegim.. Ayrica, kaptanligin Nihat'a yakisacagini dusunenlerdenim.

Ismail: Sol kanatta iyi isler yapti. Fakat rakiple mucadelelerinde biraz Ibrahim Uzulmez'lik gordum kendisinde.. Zaman gosterecek, umarim 11in kalici isimlerinden olur.

Fink: Cok iyi transfer. Ernst-Fink ikisili yeni sezonda cok buyuk is yapacak. Fink transferini yapani tebrik etmek lazim.

Ernst: Her zamanki baba Ernst. Hucuma katkida bulundu, defansif olarak da gorevini yapti. Takimin vazgecilmezi..

Sivok: O kol nedir kardesim? Tam bir Super Lig kume dusmemeye oynayan defans oyuncusu hareketi. Fakat, Ersun Yanal'in da dedigi gibi, o hareket disinda mac boyunca iyiydi.

Erhan: Vasati asamadi. Bence Ekrem, formayi geri alir bu adamdan. Yeni transfer, Ridvan'da ilk 11i zorlayacaktir.

-Fenerbahce-

Guiza
: Tatilini yapti, yaptigi tatilin de hakkini verdi. Gercekten iyi oyuncu, ama bu adam sezon ortasinda cok buyuk bir paraya (Anelka tarzi) Avrupa'ya gider diye dusunuyorum.

Bilica: Tam bir Anadolu takimi defans oyuncusu. Gomulu defans oynayan takimlarda cok buyuk is yapar, fakat top ayagina gelince ne yapacagini bilmeyen, geriden top nasil dagitilir hic anlamayan bir oyuncu. Fenerbahce'nin defansa acil bir alternatif bulmasi lazim.

Friday, February 20, 2009

Alman Panzeri Ernst


Besiktas'in yeni transferi Ernst'i son iki macta seyretme firsati buldum. Gecen haftaki Tranzonspor ve bu haftaki Gaziantep maclarinda Besiktas'in orta sahasindaki dirilik ve sertlikte artis oldugunu gozlemledim. Ernst'in gelisiyle Besiktas'in futbol IQ'su yukseldi. Ernst, tipik bir Alman futbolcusunun ozelliklerini fazlasiyla tasiyor, adam tam bir psikopat. En onemli ozelligi, sahada duracagi yeri cok iyi bilmesi ve hamle zamanlamasinin cok iyi olmasi. Bunu da zaten top calma istatistiklerinden goruyoruz. Mustafa Hoca ondan ileride de basmasini istiyor, o da bunu cok iyi yapiyor. Riske girmeyen, topla fazla oynamayi sevmeyen bir yapisi var. Besiktas'in son iki macinda gorduk ki, artik topu alan her takim kendi sahasindan cikip direk Besiktas savunmasiyla karsi karsiya kalamiyor, once Ernst-Cisse ikilisini gecmesi gerekiyor. Mustafa Hoca'nin son iki haftadir denedigi Ernst-Cisse ikilisiyle cift on liberolu ve ileride Bobo-Nobre ikilisiyle cift forvetli sistemi, ozellikle deplasmanlarda iyi isleyecege benziyor. Inonu'deki maclarda ise on liberolardan birinden-ki bu Cisse olmali- vazgecerek hucum zenginligini artirmasi gerekiyor.

Aslinda Besiktas Gaziantep'te ilk yarida cok zorlandi, pozisyon uretemedigi gibi kalesinde de buyuk tehlikeler yasadi. Orta sahanin direnci artti demistik, ne var ki savunma yine eski arizali savunma. Ilk yarida ozellikle Gokhan Zan, yine tiksindigimiz fundamental fakiri hareketleriyle ve yaptigi hatalarla taraftarlari cildirtti. Yeni sistemde Mustafa Denizli'ye tek elestirim, savunmada Gokhan Zan'i oynatmakta israr etmesi. Eger savunmada Sivok-Zapotocny ikilisine donerse, direncli orta sahasiyla birlikte Besiktas kolay kolay gol yemez.

Ernst'le basladik, Ernst'le bitirelim. Su takimda Ernst gibi profesyonel, istikrarli ve pozisyon bilgisi yuksek (biz buna futbol IQ'su yuksek diyoruz) iki oyuncu daha olsaydi sampiyonluk icin garanti verirdim.
Ekrem, M.Sc

Saturday, January 24, 2009

ACABA?

Anadolu'nun şampiyonluk hasreti 25.yaşını doldurmak üzere.Trabzonspor'un şampiyonluğunu hatırlayanlar yaşlı başlı insanlar oldular artık.Ama bu sene bu hasret dinecek,Anadolu yeni bir şampiyonluğa ulaşacakmış gibi gözüküyor.Bu şampiyonluğa en büyük aday da Sivasspor.

Turkcell Süper Ligi'nin 17. haftasında Sivasspor, Galatasaray'ı 2-0 yendi ve yeniden futbolseverlere "acaba"dedirtti.

Haftalar öncesinden tartışılmaya başlanan maç ,geçtiğimiz saatlerde tamamlandı ve ev sahibine çok değerli bir zafer getirdi.Değerli diyorum ;çünkü bu galibiyet ile Sivasspor ,belki de tarihinde ilk kez şampiyonluğa uzanacak.Geçtiğimiz sezonu hatırlarsak niye bu kadar önem taşıdığını anlayabiliriz.

2007-2008 sezonunda sivasspor ligi 73 puanla 4. sırada bitirmişti.Önündeki Beşiktaş ve Fenerbahçe ile arasında da puan farkı yoktu.Şampiyonluk için ise 6 puana ihityacı vardı.Sezon içinde Galatasaray'ı bir kez yenebilmiş olsa kupa onların olacaktı.

Şampiyonluk sadece Galatasaray'ı yenmekle de gelmeyecektir.Yine geçen seneyi hatırlayacak olursak Sivasspor Fenerbahçe'ye iki defa yenilmişti.6 puanla kaybettiği şampiyonluğun eksik olan puanlarını bu maçlarda bıraktı.Ama 1 yıl daha tecrübelenen Sivas ,3.hafta da Fenerbahçe'yi de evinde yenmeyi bildi ve kupaya giden yolda önemli bir adım daha attı.

Şampiyonun kim olacağını söylemek şimdilik zor ama; Sivasspor yakaladığı bu ivmeyi devam ettirirse mutlu sona ulaşan ekip olacaktır.

Saturday, January 17, 2009

Fener'e Taptaze Kan





Genç oyuncuların takımlarımızda forma giymesi hayallerimizi süsler,Avrupa takımlarının genç oyuncuların ilk on bir de oynatması şaşırtır,onlarla şampiyon olmaları ise ağızlarımızı açık bıraktırır.
Son yıllarda takımlarımızın alt yapılarından yetişip,kendilerini 16-17 yaşından beri tanıdığımız yıldız futbolcu olarak adlandırabileceğimiz çok az oyuncumuz var:Nihat,Emre,Tuncay,Arda ve bir kaç futbolcu daha.Takımlarımız ,işte bu bir kaç isim dışında her zaman belli bir yaşın üstündeki ,nispeten daha tecrübeli isimlere yer verdi kadrolarında.Beklenen başarılar da -Avrupa'yı kastediyorum- gelmedi.
Bu ara transfer dönemi, bazı şeylerin değişeceğinin sinyalini verdi.


Fenerbahçe ara transferde 3 genç yıldız futbolcu ile anlaştı.İlk imzayı U-17 milli takımında uzun süre kaptanlık yapan veAnkaragücü takımında oynayan Abdülkadir Kayalı'ya(18) attırdı.4,5yıllık sözleşme imzalayan Kayalı ön libero ve favori oyuncusu Liverpool'lu Gerrard.Orta ve uzun vadede sarı kanaryaya ,sıkıntı çektiği orta sahada potansiyelini ortaya koyduğu takdirde fayda sağlayacaktır.
Sarı-lacivertliler diğer iki tranferi ise geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdi.Sakaryaspor'dan Furkan Aydın(18) ve Onur Karakabak(17) ile 3'er yıllık sözleşme imzaladılar.Sakaryaspor'dan hocaları olan Engin İpekoğlu:"Furkan,fiziği ile Hakan Şükür'ü andırıyor.Hava toplarında çok başarılı.Gol bölgelerinde, son vuruşlarda çok becerikli"diyerek Furkan'ın gelecek vaad ettiğini söylüyor.Onur içinse şu açıklamalarda bulunmuş :"Sol ayağını raket gibi kullanıyor.Herşeyden önemlisi oyundan hiç düşmüyor."
Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna hayırlı olsun .

Thursday, January 1, 2009

Necati Ateş


Mehmet Yıldız transferiyle Sivas'a gelecek mi derken, Necati mantıklı bir insan olarak "Ben Sivas'a gitmem, İspanya kralmış" diyerek son noktayı koydu. Zaten sezon sonunda sözleşmesi bitecek Yıldız'a 3 milyon dolar + Aydın, Mehmet Güven ve Necati (hatta daha sonra Ümit Karan)'ı önermek pek akıl karı bir hareket değildi GS için.

Ben de unutmuştum adamı, bu transfer haberiyle merak ettim, ne yapıyor Necati Sociedad'da? Okuduğum haberlerde, en çok şaşırdığım nokta, adama Sociedad'da 10 numarayı vermişler. Son haftalarda, ilk 11de forma giymeye başlamış, iki golü ofsayt gerekçesiyle iptal olmuş (İspanyol gazetelerine göre, goller bal gibi gol). Necati'yle uzun bir röportaj yapmış Marca gazetesi, klasik Türk futbolcusu açıklamaları.

"Hepimiz insanız, hakemler de insan ve hata yapabilirler. Fakat, iki golümü de iptal etmelerini anlayamadım... Maçtan sonra, akşam pozisyonların tekrarlarına bakınca onlar da hata yapmış olduklarını anlayacaklar."

"Amacım Sociedad'da kalmak. Taraftarların desteğini de arkamda hissetmeye başladım.. Bekleyip, göreceğiz.."

"Takım arkadaşım Claudio Bravo, Taffarel'den sonra gördüğüm en iyi kaleci."

"İspanya'ya geldikten sonra beni hiçbir yönetici aramadı. GSden bir tek arayıp soran, takım arkadaşım Hasan Şaş!.."

Daha fazla için, ispanyolca link