
Klasik laftir, derbilerin favorisi olmaz derler, ancak hafta basindan beri herkesin Galatasaray'i favori gosterdigi bir ortamda bu soz biraz unutulmus gibi gozukuyor. Aslinda Galatasaray'i favori gosterenler haksiz sayilmazlar. Iki takimin son 2-3 haftada oynadigi maclara bakinca, Galatasaray'in makina duzeninde isleyen hucum hattini, formda golculerini, Mehmet Topal'in iyilesmesiyle toparlanan takim savunmasini goruyoruz. Besiktas cephesinde ise son haftalarda tam tersine bir tablo var ortada; daginik ve formsuz, birbirleriyle gol kacirma konusunda yarisan forvet oyunculari, dogru durust iki pas yapamayan hayalet bir orta saha, devamli arkaya adam kaciran kanatlar ve acemiler mangasi bir savunma. Simdi bu tabloya bakanlar Galatasaray'in maci farkli kazanmasi gerektigini soyleyebilirler. Fakat ozellikle bu sezon gorduk ki, derbileri favoriler degil, daha cok isteyen, galibiyete daha fazla ihtiyaci olan takimlar kazandi. Suphesiz Besiktas'in bu maci kazanmaya cok daha fazla ihtiyaci var. Hele ki Besiktas'in son yillarda derbilerde aldigi basarisiz sonuclar goz onune alinirsa.
Mustafa Denizli, bu tip maclarda surpriz yapmayi sever. Bir de karsi takim favori gosteriliyorsa, bu Mustafa Hoca'nin istahini daha da kabartir. Yalniz Denizli'nin bu macta hesabini cok daha dikkatli yapmasi gerekiyor. Oncelikle, Fenerbahce macinda oldugu gibi yildizlarini kenarda oturtup sapkadan tavsan cikarmaya calismamasi lazim. Bu, buyuk bir risk olur. Basindan takip ettigimiz kadariyla da, zaten maca Holosko ve Nobre ile baslayacak. Tello'nun sakatliktan ciktiktan hemen sonraki performansi da bu mac icin belirleyici faktorlerden biri olacak. Ve elbette ki kocaman bir soru isareti olarak Delgado'nun ne yapacagi... Fakat bunlardan once, Besiktas'in oyunu kontrol etmesi, Galatasaray'in temposunu bozmasi gerekiyor. Bu kolay is degil, cunku hem kanat oyuncularinin cok cabuk geriye donerek adam kacirmamalari, hem de defansta Gokhan Zan - Zapotocny ikilisinin sifira yakin hatayla oynamalari gerekiyor. Cisse'nin de cok diri bir oyun ortaya koyarak defanstan donen toplari supurmesi ve isabetli sekilde oyuna sokmasi cok onemli. Donen toplari Galatasaray toplar ve ust uste hucum firsatlari kullanirsa, bu baski Besiktas'i bunaltir ve hataya zorlar. Galatasaray, ozellikle Ali Sami Yen'de bu baskiyi cok iyi kuruyor. Eger Holosko etkili kosular yapar ve hizli cikislariyla tehdit olusturabilirse, Galatasaray'in beklerinin hucuma katilmasini engelleyerek bu baskiyi bir nebze olsun kirabilir.
Mustafa Denizli Ankaragucu macindan sonra 'Bu performans Galatasaray maci icin yeterli mi?' sorusuna 'Kosu olarak yeterli' derken, takimin fizik kondisyon olarak bir problemi olmadigini belirtiyordu. Ama bu ayni zamanda organizasyon olarak yetersizligin itirafiydi. Bu maci Besiktas acisindan kazanmanin yolu da iste tam buradan geciyor. Umariz bu sefer Mustafa Denizli'nin simulasyonlari ve stratejileri Umraniye'deki taktik tahtasinda kalmaz, sahaya da yansir.
Ekrem M.Sc