Saturday, December 6, 2008

Formandadır Benim Baht-ı Siyahım


Besiktas dun gece Dolmabahce'deki kum havuzunda boguldu. Nedendir bilinmez, mactan once saha zeminine teknelerce kum dokulmustu. Zemin futbolcularin ayakta durmakta bile gucluk cektigi plaj futbolu zeminine donmustu. Zaten zemin duzgun olsa da Besiktas'in futbol oynamaya niyeti yoktu, olan Ankaraspor'a oldu.

Mac basladi, Ankaraspor catir catir futbol oynamaya basladi. Besiktas ise burada bizim ne isimiz var der gibi, her hattiyla daginik, savruk ve isteksizdi. Ankaraspor Besiktas'in sol kanadini delik desik ederken kanat savunmasi neredeydi? Besiktas savunmasi Ibrahim Uzulmez'in kademesine giremedigi icin sol kanattan birbirinin kopyasi en az 4 pozisyon yedi. Rustu bu pozisyonlardaki kurtarislariyla macin daha ilk yarida kopmasini engelledi. Peki ya hucum hatti? Besiktas'in organize bir hucum organizasyonunu goren varsa bana soylesin. Son 4-5 haftadir Besiktas'in hucum hattinda oynayan hucum oyuncularindaki dusus, bugun dibe vurdu. Delgado, Bobo zaten haftalardir kayipken, bugun onlara Nobre, Tello ve sonradan oyuna giren Holosko da ayak uydurdu. Mustafa Denizli'nin onumuzdeki haftalar icin ilk once yapmasi gereken, bu oyuncularin performansindaki dususun nedenlerini arastirmak ve buna care bulmak olmalidir. Cunku artik cok acik sekilde goruluyor ki, Besiktas'in hucum hatti su goruntusuyle hicbir sekilde uretkenlik saglayamiyor.

Ikinci yarida Ankaraspor, Sivok'un attigi muthis (!) golle one gecerken, Besiktas iyice kontrolu kaybetti. Tribunlerin sabri tasmaya baslarken, Besiktasli oyuncular iyice gerildi ve Sivok'un kirmizi karti geldi. Dakikalar gectikce mactan umidi kesen Besiktasli taraftarlarin hakli tepkisi yankilanmaya basladi Dolmabahce semalarinda... Once sayisiz top kaybi yapan Delgado'yu protesto ettiler. Protestolar o kadar siddetliydi ki, Denizli onu oyundan almak zorunda kaldi. Daha sonra buyuk ihtimalle spontane olarak hemen oracıkta bestelenen "Ne zaman şampiyonluk diye bağırsak kursagimizda kaliyor, söylesene bize hoca takım neden oynamıyor?" tezahurati geceye damgasini vurdu. Son olarak hedefte yine yonetim ve Yildirim Demiroren vardi. Besiktas taraftarini dinlerken onlarin nasil bir ruh halinde oldugunu tahmin etmek zor degildi. Carsi, icindeki ofkeyi ve uzuntuyu bestelerinde haykirirken, benim de icimden Dede Efendi'nin Buselik sarkisinin Besiktas'a uyarlanmis versiyonu geciyordu:
"Formandadır benim baht-ı siyahım
Seni sevdim, odur benim günahım"
Futbolculardaki anlamsiz gerginlik mactan sonra da devam etti. Sunu belirtmek lazim, buyuk takimsan kaybetmesini de bileceksin, kaybederken bile sakin kalmayi bileceksin. Besiktasli futbolcularin sorumsuzlugu yuzunden az kalsin ikinci bir Samsun faciasi yasanacakti ki, bunun altindan kalkmak cok zor olurdu.
Simdi sakin olup kenetlenme zamani. Besiktas icin henuz kaybedilmis birsey yok. Mustafa Hoca boyle gergin ortamlara ve baskilara aliskindir, bu tip durumlarda ne yapilmasi gerektigini cok iyi bilir. Besiktas'in onunde cok buyuk bir toparlanma firsati olarak iki hafta sonra oynayacagi Galatasaray derbisi var. Mustafa Denizli tecrubesiyle ve bilgisiyle bu takimi toparlayacaktir.

2 comments: